Reenkarnasyon; ölen kişilerin ruhlarının başka bedenler altında dünyaya defalarca gidip geldiği şeklinde yorumlanmaktadır. Bedenleri farklı farklı kabuklara benzeten bu görüşün diğer bir adı ise ruh göçüdür. Dünyaya her gelişinde farklı kabukları tercih eden ruh göçü; kişinin doğmadan önceki sürecine de dayandığını kabul etmektedir. Bu inancın temel kaynağını oluşturan ruh, dünyaya tekrardan gelmeyi ifade eden gizemli bir durumu ortaya koymaktadır. Bu durum hem gizemli olayı ifade etmekte hem de ruhsal olayları karşımıza çıkarmaktadır.
Ölen kişinin ruhunun başka bir bedende yeniden hayat bulacağı inancı çok eski zamanlardan günümüze kadar gelmektedir. Çok eski zamanlara dayanan ruh göçü kavramı oldukça geniş bir coğrafyaya da yayılmaktadır. Reenkarnasyon inancına göre; ölen kişinin ruhu bir ya da birden fazla bedende hayat bulacak ve önceki hayatına dair olup biteni hatırlamayacağı şeklinde yorumlanmaktadır. Çünkü bedenler sadece ruhları içerisine hapseden kalıplardır ve bir bedenden başka bir bedene geçişi sağlayan inanç biçimidir. Önceki hayat reenkarnasyon konusunda dinlere göre farklı düşünceler bulunmaktadır.
Bu Yazımızda Neler Var:
Reenkarnasyon İnancının Dinlere Göre Farklılıkları
Reenkarnasyon; öldükten sonra ruhun bir bedenden çıkarak başka bir bedene yerleşme yolculuğunu ifade etmektedir. Bu inanışın Arapça’da ki karşılığı ‘tenasüh’ iken, Türkçe’de ‘ruh göçü’ olarak ifade edilmektedir. Tenasüh kavramına göre kişinin ölmeden önceki yaşantısına göre ruh başka bir bedende ya mükafat görmekte ya da ceza almaktadır. Eğer ki insan önceki yaşamında maneviyatı yüksek bir hayat yaşamışsa; ruh başka bir insan bedeninde hayat bulacaktır. Ancak insan önceki yaşamında kötü bir hayat sürmüşse bu defa ruh; hayvan bedeninde yeniden dünyaya göç edecektir.
Ruh; insanların yaşamlarındaki iyiliklere ve kötülüklere göre başka bir bedende ya alçalacak ya da yükselecektir. Bu durum Batı dünyasında ise; ruhun öldükten sonra başka bir insan bedeninde dünyaya geliyor ise buna ‘reenkarnasyon’, eğer ki bir hayvan bedeni içerisinde dünyaya geliyor ise buna da ‘transmigrasyon’ denilmektedir. Geçmişten günümüze kadar olan bu süreçte tüm inanışlar içerisinde yer alan bu olay farklı şekillerde kendisini gösterse de genel anlamda aynı şeyleri ifade etmektedir.
İslamiyet’e Göre Ruh Göçü
Tek Tanrılı başka dinlerde olduğu gibi İslamiyet’te de ruh göçüne yönelik direkt bir ifade bulunmaktadır. Özellikle Kur’an’da bu inanışa yönelik ifade yer almamaktadır. Sadece bazı hadislere yönelik yapılan yorumlamalarda ortaya çıktığı görülmektedir. Ancak bazı Batıni tarikatlarına göre Kur’an’ın belli ayetlerinde örtülü bir şekilde ruh göçüne değinildiği savunulmaktadır. Çünkü onlara göre ayetler göründüklerinden daha derin anlamlara sahip olan ve yorumlanmaya açık ifadelerdir. Şu bir gerçektir ki Kur’an’da reenkarnasyon inancına dair direkt açıklamalar yer almamakta ve hatta kabul etmemektedir.
Hıristiyanlığa Göre Ruh Göçü
Hıristiyanlığın ilk ortaya çıktığı yüzyıllarda bu inanış kabul görmekteydi ancak zamanla dinde meydana gelen değişimler ile bu inanışta farklı şekiller almıştır. Hıristiyanlık inancını resmen ikiye bölen ruh göçü 19.yüzyıldan sonraki dinin ilk aşamasında oldukça önemli bir yere sahipti. Fakat sonradan İncil’in din adamları tarafından değiştirilmesi ile bu inanış eski ritmini kaybetmiştir. Bu durumdan rahatsızlık duyan Katolik kilisesi her ne kadar bu inanışı yok etmeye çalışsa da günümüzde çoğu Hıristiyan ülkesi tarafından ruh göçü kabul edilmektedir.
Museviliğe Göre Reenkarnasyon
Musevilik dininin yeryüzüne indirildiği ilk halinde ruh göçüne yer verilmemektedir. Ancak bu dinde de zamanla yapılan değişimler ile farklı yorumlamalara zemin hazırlanmıştır. Museviliğin geleneksel kolunda bulunan kesimler ruh göçünü kabul etmezken modern kolunda buluna kesimler ise bu inanışı kabul etmektedirler. Musevilere göre; Hz. Adem’in önce Hz. Nuh sonra Hz. İbrahim ve son olarak da Hz. Musa’nın bedeninde ruh halinde yeryüzüne geldiğine inanılmaktadır. Yahudiler çoğu kitaplarında da bu inanışa fazlasıyla yer vermektedirler.
Budizm’de Reenkarnasyon
Budizm inanışı günümüzde yaklaşık olarak 500 milyon kişinin inandığı ve izinden gittiği felsefik bir olgudur. Budizm; yeryüzüne gelen insanların neden acı ve ızdırap yaşadığına yönelen mistik bir inanış şeklidir. İnsanların yaşadıkları acı olayların etkisini azaltmaya çalışan bu inanışa göre ruh göçü vardır ve kişiler başka bir beden içerisinde tekrardan dünyaya gelmektedir. Bu inanışta temel olgu iç huzuru yakalamaktır. Yapılan meditasyonlar sayesinde kişi iç huzurunu sağlayarak yaşamını gerçekleştirmektedir. Budizm’de reenkarnasyon inancının varlığını kabul eden bu görüşe göre dünyaya yeniden gelme tesadüfi değildir. Çünkü insanlar önceki hayatlarında yaptıkları iyiliklerin ve kötülüklerin karşılığını bir başka bedende almaktadır.