Olağanüstü bir gece bir subayın masasında bulunan 7 Haziran 1913 gününe ait yazılardır. Ailesi, ölen subayın masasındaki yazıları Zweıg’ e verir. Zweıg hiçbir düş ürünü katmadan subayın ismini gizleyerek düzenler ve yayımlar. Kitap zengin burjuvazi yaşam süren bir adamın zamanla donuklaşmaya başlaması ve bunu fark etmesiyle ne aradığını bilmeden bir arayış içinde olmasıyla başlar.
Kitap Özeti
Genç yaşta ailesini kaybeden gence yüklü miktarda miras kalmıştır. Oldukça burjuvazi bir yaşam süren adam bir süre yaptıklarının artık zevk ve heyecan duymadığını anlar. Bunu fark etmesi ise sevgilisinin bir mektupla terk edip başka biriyle evlenmek üzere olduğunu yazmasıyla başlar. Hiç bir şey hissetmediğini ve yaşamının onu heyecanlandırmadığının üzüntüsüyle sarsılır. Aynı günlük rutinlere devam eder pahalı zevkler, yemekler, etkinlikler…
7 Haziran 1913’e kadar bu durum devam eder. 7 Haziran günü ise normal başlayan bir öğle yürüyüşünün ardından ani bir kararla pratere gitmeye karar verir. Fakat orada bir at yarışının olduğunu faytoncunun söylemesiyle fark eder. Bir kez daha yaşamından nasıl soyutlaştığını koptuğunu fark eder.
Çünkü bir zamanlar bu yarışları ilgi ve zevkle takip eder asla kaçırmazdı. Pratere vardığında yarış başlamıştır herkes yarış alanının etrafına toplanmıştır. Kalabalığa doğru yaklaşmaya karar verir ve insanları gözlemlemeye başlar. Ne aradığını bilmeyen subay bir arayış içindedir. Bu arayışı insanlarla oyun oynayarak bulmak ister. Güzel kadınlar onu heyecanlandırmadığı halde şehvetli bakışlar atarak akıllarıyla oynama başlar ve bunun kendisini eğlendirdiğini söyler. Bir süre sonra bir şey fark eder onun için bütün insanların aynı olması.
Kendini bu tip gözlemlere bırakmışken bir kahkaha sesiyle irkilir. Biraz sinirlenmiştir fakat bunu da hemen bir oyuna çevirir. Kahkaha atan kadını zihninde canlandırmaya çalışır. Daha sonra arkasına döner bakar ve yine sinirlenir çünkü kadın zihninde tasarladığı gibi değildir. Genel olarak baktığında kadının oldukça güzel, kendine güvenen biri olduğunu söyler kadını göz hapsine alır, kadında ona bakmaya başlar.
İkisinin de birbirleriyle oyun oynadıklarının farkında olduklarını belirtir. Daha sonra kadının yanına bir erkek yaklaştığını ve kocası olduğunu anlar. Biraz sinirlenir ve adamla biraz uğraşmak ister. Diğer yarış başlar ve kalabalık tekrar alana doğru gitmeye başlar. Subay kadının kocasına doğru hızla yanaşır ve takılıp düşmesini sağlar. Adamın elindeki kupanlar dağılır.
Kuponların biri subayın ayak ucundadır fakat vermez. Adamın yerde eziyet görmesi onun hoşuna gitmektedir, kuponu alır ve oradan uzaklaşır. Yarış biter ve kazanan subayın elinde ki kupondur.
Heyecanlı bir şekilde gişeye gider parayı alırken suçluluk hissetmeye başlar. Çaresizce parayı alır ve düşünmeye başlar, parayı istemez ama tekrar götürüp veremezde. Kazanamayacak bir ata bütün parayı yatırır, hızla oyun alanına girer yarışı izlemeye başlar. Kazanan yine onun atıdır aynı heyecanla gişeye gider parayı alır yine oynayacaktır ki yarışın bittiğini bahislerin kapandığını öğrenir.
Faytona biner ve yola düşer, yoldayken düşünmeye başlar tekrar içerisinde bir şeyler uyanmaya başlamıştır. Fakat suçluluk duygusu ağır geliyordur elinden hiçbir şey gelmediğini bilerek yola devam eder. Parayı dağıtmaya başlar açık penceresi olan fırınlara, çöpçülere, balon satan kişiden bütün balonları alması gibi. Ve paranın insanları ne denli mutlu ettiğini görür. Lunaparka gider çocuklarla vakit geçirir yeni şeyler dener. Bu biraz ona ürkütücü gelse de eğlendirdiğinden de bahseder.
