Son yıllarda Marsta yaşamak üzerine pek çok çalışmalar yapılmaya başlandı. Bilim insanları da aslında 1960’lı yıllardan bu yana kızıl gezegen Mars hakkında çalışmalarına devam etmekteler. Peki, Mars dünyamıza ne kadar benziyor? Güneş sistemindeki komşumuz olan Mars’a gelecekte seyahat edebilecek miyiz? Dahası, insanlar olarak Mars’ta yaşamaya başlayabilecek miyiz? Tüm bu sorular üzerine bilim insanları da her gün Mars üzerindeki yaşam alanlarını araştırmaya devam ediyor.
Biz de bu yazımızda Marsta yaşamak üzerine yapılan çalışmalara ve belli olasılıklara cevap aramak istedik.
Bu Yazımızda Neler Var:
Marsta Yaşamak İçin Atmosfer Elverişli Mi?
Marsta yaşam söz konusu olduğunda akla ilk uygun atmosferin sağlanıp sağlanmadığı geliyor. Mars’ın atmosferi dünyanın atmosferinin görevlerinden bir tanesi olan koruyucu olma özelliğinden yoksun. Bu yüzden Marstaki hava değişimleri inanılmaz derecede dalgalanmalı şekilde görülmekte.
Biraz daha açmak gerekirse sıcaklıktaki bu dalgalanmalar bir günün diğer bir günle arasındaki sıcaklık farkının 170 derece kadar olmasına sebep oluyor. Atmosferin olmamasına karşın Mars üzerindeki görüş mesafesinin oldukça net. Ancak bu durum Ultraviyole ve kozmik ışınların yaydığı radyasyonun da direkt olarak yüzeye vurmasına sebep olmakta. Mars, çok küçük bir atmosfere sahip olsa da içerisinde insanın solunum yapması için gerekli bileşenler yok. Burada bulunan hava çoğunlukla bazı argon, nitrojen, azot ve az miktarda oksijen ve su buharı ile birlikte karbondioksitten oluşmakta.
Marsta Yaşamak Sanıldığı Gibi Kolay Değil Mi?
Marsta yaşamak insanlar için başka sorunlar da doğuracaktır. Burada oluşan kum fırtınaları aylarca sürebilir ve güneş ışığını tamamen kesebilir. Oppurtunity aracı 15 uzun yıldan sonra bu fırtınalardan bir tanesinde büyük zarar görmüştü. Bununla birlikte Marstaki yerçekimi dünyadakinin %40’ı oranında. Bir insanın uzun süre böyle bir yerçekimine maruz kalmasının insan üzerinde nasıl etkiler yaratabileceği halen bilinmiyor. Mars yüzeyinde bulunan toprak ise Ultraviyole radyasyon ile yüzeyi çevreleyen perklorat adı verilen bileşiklerin karışımı göz önüne alındığında toksittir.
Bu yüzden Marstaki insanlar nefes almak için oksijenin yanında bazı ısıtılmış ve basınçlı koyuculara ihtiyaç duyacaklardır. Bununla birlikte insanı güneş ışığının direkt etkilerinden koruyan uzay giysileri olmadan kimse Mars yüzeyinde dolaşmaya çıkamayacaktır. Yüzeyde var olan toprak da dünyada bulunan toprağa benzemesi için terraforming denilen bir işlemden geçirilmelidir. Bu işlem topraktan herhangi bir gıda alabilmek için yapılması gereken bir işlemdir. Şimdiye kadar terraforming işlemi sadece bilim-kurgu filmlerinde karşımıza çıkan bir olay. Ancak sınırsız bir fon verilirse mevcut teknolojide de bunu gerçekleştirmek mümkün olacaktır.
“Marstaki yerçekimi dünyadakinin %40’ı oranında ve toprak ise Ultraviyole radyasyon ile yüzeyi çevreleyen perklorat adı verilen bileşiklerin karışımı göz önüne alındığında toksittir.”
Uzayda Başka Hayatlar Var Mı?
Marsta yaşam var mı sorusuna evrendeki diğer gezegenler açısından da bakabiliriz. Her ne kadar Marsta yaşamak şu an için mümkün olmasa da bu konuda başka şanslar da denenebilir. Kızıl gezegenin de diğer gezegenler gibi ev sahibi sayılan Güneş’in geriye kalan gezegenlerden en az bir tanesinde yaşamı desteklediği biliniyor.
Yakın zamanda dünyaya büyüklük ve yer çekimi anlamında benzerlik gösteren yeni gezegenler bulundu. Ancak bazı yıldızlardaki şiddetli radyasyon patlamaları bu gezegenlerde yaşam oluşmasını engellemektedir. Bununla birlikte Mars’ın iki tane uydusu bulunmakta. Phobos ve Deimos adındaki bu iki uydu gezegenlerin arasında kalkan görevi görmektedir. Bu sayede asteroitlerden de gezegeni korumaktadırlar.
Marsta Yaşamak Adına Yapılan Çalışmalar
Marsta yaşamak için gezegene iniş yapacak insanların ve onların ihtiyaç malzemelerinin düzenlenmesinin hala uzun bir yolu var. SpaceX gibi bazı firmalar uzay araçlarını fırlatma yolunda büyük adımlar atıyorlar. Öte yandan Mars’a insan götürmek için çalışmalar yapan Mars One adlı şirket de iflas etti. NASA bu konuda başarılı bir şekilde Mars’a araç indirebilir ancak insanları taşımak için gerekli olan bir araç şimdikinden 10 kat daha ağır bir araç olacaktır.
Kızıl gezegenin bilinmeyenlerini keşfetme planlarımız hala güçlü. NASA’nın Insight aracı Mars’ın yüzeyinin altında ne olduğunu araştırmak için Kasım 2018’de çalışmalarına başladı. Curiosity aracı ise hala yeni bir şeyler bulabilmek için Mars’ın yüzeyinde dolaşmaya devam ediyor. Temmuz 2020’de NASA’nın Mars 2020 aracı ile Avrupa Uzay Ajansı’nın ExoMars adlı aracı mikrobiyal yaşam belirtileri aramak için kızıl gezene gönderilecek. Mars ideal bir B planı olmayabilir. Öncesinde kendi gezegenimizle ilgilenmek bizim önceliğimiz olarak kalmalı ama tabi ki Güneş sistemindeki komşumuz olan Marstan da vazgeçmeyelim.
Bu yazımızda Marsta yaşam olabilir mi üzerine bazı bilimsel gerçeklere değinmek istedik. Dilerseniz sitemizde yer alan “Bilinmeyen Ülkeler Arasında Yer Alan 10 Mikro Ülke” yazımıza da göz atabilirsiniz. Mars gezegeninde yaşam olma ihtimali üzerine yazılan pek çok bilimsel yayına da göz atmayı deneyebilirsiniz.