1978 yılında merak uyandıran ve ardında bir sürü soru bırakan bu olay bilim dünyasında uzun süre boyunca çok konuşulmuştur. Peki, atom çarpıştırıcısı nedir? Talihsiz kaza Anatoli Bugorski’nin başına nasıl gelmişti?
Bu Yazımızda Neler Var:
Atom Çarpıştırıcısı Nedir?
Atom çarpıştırıcısı, bilim insanlarının atomları inceleyebilmek için tasarladıkları, tünellerdir. İçerisindeki güçlü mıknatıs mekanizmaları sayesinde zıt yönde yerleştirilen protonlar ışık hızına yakın bir hızda fırlatılıp çarpıştırılıyor ve elde edilen sonuçlar yine içerisinde bulunan detektörler sayesinde belirleniyor. Kimi çarpıştırıcı düz bir çizgide, kimisi bir daire şeklindedir.
Farklı boyutlarda olan bu çarpıştırıcılardan en büyüğü İsviçre ve Fransa sınırındadır. Büyük Hadron Çarpıştırıcısı olarak bilinir ve kısaltımı LHC’dir. Büyük Hadron Çarpıştırıcısı yerin 175 metre altında olup 27 kilometre uzunluğundadır.
İlk Büyük Hadron Çarpıştırıcısı
1998 ve 2008 yılları arasında yapımı 10 yıl süren, 100’ü aşkın ülkeden 10.000 mühendisin,100 üniversite ve laboratuvarın katkısıyla inşa edilmiştir. İçerisinde bulunan, ağırlığı 5 ton ile 14.000 ton arasında değişen 4 tane dedektör vardır. Detektörlerin her biri farklı amaçlar için kullanılır. Bu yapı insanlığın yaptığı en büyük makine olarak kabul görmektedir.
İçerisinde bulunan süper iletken mıknatıslar sayesinde protonları ışık hızına yaklaştırır ve çarpışmasını sağlar. 1929 yılında fizikçi Ernest Lawrance tarafından Berkley’de California Üniversitesinde yapılan ilk parçacık çarpıştırıcısının çapı 13 cm genişliğindedir. Günümüzde dünyanın her yerinde 30.000 den fazla parçacık çarpıştırıcısı vardır. Parçacık çarpıştırıcıları sadece fizik alanında değil tıpta da çok katkı sağlamışlardır.
Anatoli Bugorski ve Talihsiz Kaza
Anatoli Bugorski, 1978 yılında Rusya’da bulunan en büyük parçacık çarpıştırıcısı olan U70 senkrotronunda görev yapan bir fizikçiydi. Bir gün görev esnasında güvenlik sisteminin arıza yapmasıyla makinenin durduğunu sanan Bugorski incelemek ve sorunu anlamak için kafasını içeri soktu ve birden çok parlak, kendi tabiri ile “Binlerce güneşten daha parlak” bir ışık gördü.
Kafasını geri çeken Bugorski ilk önce ne olduğunu kavrayamasa da sonradan başına gelen korkunç kazayı anladı. Acı hissetmeyen Bugorski sakince nöbet defterine kaydını yapıp evine gitti. Olaydan hemen sonra yüzünün sol tarafının şişmeye başlamasıyla doktora giden Bugorski’ yi hemen kliniğe yatırdılar. Kafasının arkasından giren protonun burnundan çıktığı, beyin ve kafa dokularını yaktığını söyleyen doktorlar maruz kaldığı yüksek radyasyondan dolayı birkaç gün geçmeden öleceğini ön gördüler.
Anatoli Bugorski’ nin Yaşaması Mucize
Proton ışınının iyonize edilmiş radyasyon miktarı grey enerji ile ifade edilir. İnsan 5 grey ve üstünün emilmesi durumunda iki hafta içinde ölür. Anatoli’nin maruz kaldığı enerji 2000 grey giren ışın dışarı çıktığında 3000 grey olarak emilmiş ama sürpriz bir şekilde Anatoli yaşamaya devam etmiştir. Doktorlar maruz kaldığı yüksek radyasyonun neden öldürmediğini çözememişler.
Anatoli Bugorski de atom çarpıştırıcısı kazansın sonrasında kulak çınlaması, felç, doku kaybı gibi hastalıklara sahip olsa da zeka seviyesinde bir kayıp meydana gelmemiştir. Hayatına fizikçi olarak devam eden Bugorski doktorasını yapmış büyük projelerde yer almaya devam etmiştir. 2008 yılında hala çok enerjik olduğunu söyleyen Bugorski gizlilik anlaşmaları nedeni ile yaşadığı bu olayı 10 yıl sonra anlatabilmiştir.
Anatoli Bugorski yıllık radyasyon kontrollerini düzenli olarak yaptırmış, bazı sağlık problemleri olsa da hayatını sürdürmüştür. Uzmanlar Anatolinin kafasını soktuğu atom çarpıştırıcısı U70 değil de Büyük Hadron Çarpıştırıcısı olsaydı, protonun isabet etme olasılığının daha düşük olduğu ve dolayısı ile kafasının delinme riskinin daha az olacağını belirtmiştir.
Başka bir evrende yaşama hayali kuranlar için; Marsta Yaşamak Gelecekte Mümkün Mü? isimli yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.
Vay be kafasini nasıl kazara sokmuş anlamadım da neyse olan şeylere bak korkutucu bir olay
Vay be kafasini nasıl kazara sokmuş anlamadım da neyse olan şeylere bak korkutucu bir olay