Willam Golding 1911’ de İngiltere’de dünya geldi. Yazı yazmaya önceleri şiirle başlamıştır. Fakat başarılı olmayınca düz yazıya geçmiştir.1954 yılında yazmış olduğu Sineklerin Tanrısı kitabıyla 1983 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmıştır. Ödülden beş yıl sonra “sir” soylu unvanı almıştır. Kitaplarında yoğun olarak ruhsal ve fiziksel analizler görülmektedir.
Yazarın kitapları arasında konu ve işleyiş olarak en çarpıcı eseridir. Günümüzde çağdaş klasiklerin içerisinde yerini almaktadır. Sineklerin Tanrısı kitabının yoğun talep görmesinin ardından film ve tiyatroya uyarlaması da yapılmıştır. Sineklerin Tanrısı konusu ve ana fikir olarak insanlık tarihinin başından sonuna kadar ilkel benliğin yaptırmış olduğu tercihleri ve sonuçları anlatıyor. İnsan doğasının neler yapacağını dünyada kendini nasıl konumlandırdığını bütün çıplaklığı ile gözler önüne seriyor.
Sineklerin Tanrısı Özet
Sineklerin Tanrısı konusu ikinci dünya savaşı yıllarında bir uçak kazası sonucu kendilerini ıssız adada bulan çocukların yaşam mücadeleleri anlatılmaktadır. Adadan kurtarılmayı bekledikleri zaman diliminde hayatta kalmak için görev dağlım yaparlar. Rahlp kabilenin lideri olur. Deniz kabuğunun öncülüğünde söz alarak toplantılarda kararlar alırlar. Yaşları büyük olan çocukları avcılıkla görevlendirilir. Küçük olanları ise yemek yapma, odun taşıma gibi kolay işler verilir. Yaşı küçük çocuklar ile Domuzcuk ilgilenmektedir.
Kurtaracak geminin kendilerini fark etmesi için dağın başına ateş yakmaya kararı verirler. Bu işlemi avcılıkla ilgilenen Jack üstlenmiştir. Şans eseri bir gemi adaya yaklaşır fakat dağdaki ateşin sönmüş olması ve sahilde kimsenin gemiyi fark etmedikleri için son şanslarını yitirmişlerdir. Geminin gitmesinden sona kural ihlali bardağı taşıran son damla olmuştur. Jack avcılık yaparak grubun karnın doyurduğu için gün geçtikçe güçlenmeye başlamıştır. Hatta lider adayı olarak gösterir. Rahlp ve grubun diğer üyeleri kabul etmezler.
Jack ve arkadaşları gruptan ayrılarak yeni bir grup kurar. Gruptaki diğer çocuklar yanına almak istemektedir. Gruptaki çocuklar önceleri kabul etmezler. Daha sonra karınları aç olduğu için Jack peşinden giderler. Rahlp, Simon ve Domuzcuk yalnız kalır. Jack grubu kuralsız ve vahşi şekilde yönetmektedir. Bu süreçte adada tuhaf olaylar olduğu hissedilmektedir. Kötü ruhların onların gece uykularından korkuttuğunu halüsinasyonlar gördüklerin birbirlerine anlatırlar. Olayların olduğu zamanlarda grupta arada bir uzaklaşan Simon ormandan geldiğinde düşman olduğu sanılarak Jack tarafından öldürülür. İşin aslı ise uçaktaki pilotun paraşütten düşerken ağaca takılması ve cesedini yere düşme sesi olduğu anlaşılır.
Jack, Rahlp ve Domuzcuk’u öldürmeye karar verir. İki kayalığın arasında yakalanırlar zorlu mücadelenin sonucunda dağdan yuvarlatılan kaya Domuzcuk’un üzerine düşerek ölür. Rahlp artık tek kalmıştır. Herkes Jack boyunduruğu altında olduğu için ses çıkaramamaktadır. Rhalp adada adeta köşe kapmaca oynayarak yaşamaya başlar. Rhalp en sonunda Jack yakalanır. Bu esnada dağdaki dumanı görün bir gemi adaya yanaşmaktadır. Kaptan karşısında gördüğü manzara karşısında şaşırır. Durumun birinin anlatmasını ister. Eski liderleri olan Rhalp konuşmaya başlayacağı sırada kendini tutamaz ağlar.